top of page

Milli hakimiyet, iktisadi hakimiyet ile desteklenmelidir (Gazi Mustafa Kemal)

Yazarın fotoğrafı: Tarık UçarTarık Uçar

Güncelleme tarihi: 29 Eki 2023


Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bu çok anlamlı günde; savaşlardan yeni çıkmış, ancak Lozan'daki pazarlık masasından henüz kalkamamış ülkemizin, vakit kaybetmeksizin başlatmış olduğu ekonomik kalkınma mücadelesi üzerine kısa bir yazımı sizlere sunmak isterim.


Henüz cumhuriyetin ilanına yaklaşık 9 ay vardı. İktisat Bakanlığı'ndan gazetelere bir haber düştü; halktan iktisatla ilgili olanların bir araya toplanacağı ve bu kişilerin alacağı kararlar doğrultusunda, iktisadi gelişme için köklü bir program yapılacağı duyuruluyordu.


Bakanlığın kastettiği ''halktan iktisatla ilgili olan kişiler''; çiftçi, tüccar, sanayici, şirket temsilcileri ve işçilerdi. Halk tarafından seçilmiş, 1135 kişiydiler. Türkiye'nin ilk iktisat kongresine, Türkiye İktisat Kongresi'ne, İzmir'e davetliydiler.


Yunanistan, haberi alınca propagandaya başlamıştı; Türkler artık yabancılara ayrıcalık vermeyecek, yabancı vapurlar Türkiye sahillerine yanaşamayacak, İstanbul'daki Türk Ticaret Odası'nda gayrimüslimler değil Türkler yer alacak, Türkiye'deki yabancı sermaye felakete sürüklenecekti. Anadolu Ajansı ise buna karşılık olarak; İktisat Kongresi'nin amacının, Avrupa ve Amerika ile Türkler arasında aracısız ilişki kurmanın gereğini görüşmek olduğunu duyuracaktı.


Açılış konuşmasını yapmak üzere Gazi Mustafa Kemal kürsüye çıkmış ve kongrenin amacını daha ilk cümlesinde açıkca belirtmişti; ''Aziz Türkiyemizin iktisadi gelişmesinin sebeplerini aramak ve bulmak için, vatani ve milli bir kutsal dava için, bugün burada toplanmış olan sizlerin, muhterem halk temsilcilerinin huzurunda bulunmakla çok mesud ve bahtiyarım.''


''Sizler doğrudan doğruya milletimizi temsil eden halk sınıflarının içinden ve onlar tarafından seçilerek geliyorsunuz… Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınmasını gerekli göreceğiniz tedbirler, halkın dilinden söylenmiş kabul edilir… Çünkü halkın sesi, Hakk’ın sesidir.''


17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında düzenlenmiş olan Türkiye İktisat Kongresi'nin kapanışında, bu 1135 kişi, adına Misak-ı İktisadi Esasları diyecekleri, şu on iki maddelik kararları alacaktı:


Madde-1: Türkiye, milli hudutları dahilinde eksiksiz bir istiklal ile dünyanın barış, gelişme ve ilerleme unsurlarından biridir.


Madde-2: Türkiye halkı, milli hakimiyetini kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez ve milli hakimiyete dayanan meclis ve hükümetine daima yardımcıdır.


Madde-3: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesai, iktisaden memleketi yükseltmek gayesine yönelmiştir.


Madde-4: Türkiye halkı, kullandığı eşyayı mümkün mertebe kendi üretir. Çok çalışır; vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli üretimi temin için, icabında geceli gündüzlü çalışmak şiarıdır.


Madde-5: Türkiye halkı, servet itibarıyla bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenleri, kendi milli istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.


Madde-6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taassubdan uzak dindarane bir sağlamlık, dayanma, her şeyde esasımızdır. Her zaman faydalı yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman bozgunculuğu ve propogandalarından nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.


Madde-7: Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir; fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla Kandil Günü’nü, aynı zamanda kitap bayramı olarak kutlar.


Madde-8: Birçok harpler ve zaruretlerden dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sağlamlığımızın ve hayatımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk; mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir. Bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdad mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yapılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve ehemmiyeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.


Madde-9: Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve kurumlarına düşman olmayan milletlere daima dosttur; yabancı sermayeye karşı değildir. Ancak kendi yurdunda kendi lisanına ve kanuna uymayan kurumlarla münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun, doğrudan alır ve her türlü münasebette fazla aracı istemez.


Madde-10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde tekelcilik istemez.


Madde-11: Türkler hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, birbirlerini candan severler. Meslek, zümre itibariyle el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve görüşmeler yaparlar.


Madde-12: Türk kadını ve erkeği, çocuklarını İktisadi Misak’a göre yetiştirir.



''Tam bağımsızlık için için şu düstur var: Milli hakimiyet, iktisadi hakimiyet ile desteklenmelidir.'' Gazi Mustafa Kemal.


Nice 100. yıllara!



Kaynaklar


[1] Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Cilt-1, Atatürk Araştırma Merkezi.






 
 
 

コメント


Yazılarımdan haberdar olmak için abone olun!
  • LinkedIn

© 2024 by Tarık Uçar

bottom of page